
Savaş uçakları genellikle belirli bir rolü yerine getirmek amacıyla hükümetlerin uçak üreticilerine verdiği talepler doğrultusunda geliştirilir. Hava üstünlüğü sağlayan jetler, av-bombardıman uçakları, kesici-interseptörler, her hava koşuluna uygun gece savaşçıları ve keşif uçakları bu kategorilerden bazılarıdır. Ancak her savaş uçağı başarılı bir şekilde operasyonel hale gelemez. Tasarım aşamasında umut vaat eden bazı modeller, çeşitli nedenlerden dolayı başarısız olabilir.
Bir uçağın üretimden kaldırılmasının birçok sebebi olabilir:
- Geliştirme maliyetleri bütçeyi aşabilir.
- Uçağın planlanan rolü değişebilir.
- Savunma bütçesinde kesintiler olabilir.
- Rakip bir üreticinin tasarımı daha uygun bulunabilir.
Havacılık tarihine bakıldığında, kağıt üzerinde etkileyici görünen ancak gerçek hayatta başarılı olamayan birçok savaş uçağı bulunuyor. İşte beklentileri karşılayamayan beş savaş uçağı…
1. Bell P-59 Airacomet

II. Dünya Savaşı sırasında geliştirilen Bell P-59 Airacomet, İngilizlerin sağladığı jet motoruyla tasarlanmış, çift motorlu, tek koltuklu bir savaş uçağıydı. ABD Ordusu Hava Kuvvetleri (USAAF), piston motorlu savaş uçaklarının yerine geçmesi için tasarlanan bu modelden büyük umutlar bekliyordu. Ancak P-59, yerine geçmesi planlanan piston motorlu uçaklardan bile daha yavaş çıktı.
Bu performans eksikliği nedeniyle USAAF, 100 adetlik siparişini yarıya düşürdü. Sonuç olarak yalnızca 66 adet üretildi ve bunlar da sadece eğitim uçağı olarak kullanıldı. ABD’nin ilk operasyonel jet savaş uçağı ise Lockheed P-80 Shooting Star oldu.
2. Convair F-102 Delta Dagger

1940’ların sonunda geliştirilmeye başlanan Convair F-102 Delta Dagger, ABD Hava Kuvvetleri (USAF) için yüksek hızlı bir önleme uçağı olarak tasarlandı. Uçağın temel görevi, Sovyet stratejik bombardıman uçakları olan Tupolev Tu-95 (Bear) gibi hedefleri engellemekti.
F-102, 23 Ekim 1953’te ilk uçuşunu gerçekleştirdi ancak sadece dokuz gün sonra test sırasında düştü. Üç ay sonra ikinci bir prototip üretildi ancak performansı hayal kırıklığı yarattı; uçak süpersonik hıza bile ulaşamıyordu. Bu büyük bir sorun olduğu için tasarımda köklü değişiklikler yapıldı ve USAF, projenin devam etmesine onay verdi. Ancak F-102, kısa süre sonra McDonnell Douglas F-4 Phantom’un gölgesinde kaldı ve ABD Ulusal Muhafız Birliği’ne devredildi. Yine de 1.000 adet F-102 üretildi.
3. Lockheed F-104 Starfighter

Pilotlar arasında “uçan tabut” olarak bilinen Lockheed F-104 Starfighter, tek motorlu bir hava üstünlüğü savaş uçağıydı. 4 Mart 1954’te ilk uçuşunu yaptı ve 1958’de ABD Hava Kuvvetleri tarafından hizmete alındı. Mach 2 hızına ulaşabilen ilk üretim uçağı olmasına rağmen, USAF tarafından çok kısa bir süre kullanıldı. Sebebi ise sınırlı menzili ve düşük silah kapasitesiydi.
ABD’nin F-104’ten erken vazgeçmesine rağmen, Avrupa’daki NATO ülkeleri bu uçağı kullanmaya devam etti. Ancak Starfighter’ın uçuşu oldukça zordu ve özellikle Alman Hava Kuvvetleri’nde büyük kayıplara yol açtı. Almanya’da 116 pilotun F-104 kazalarında hayatını kaybetmesi üzerine uçak “Witwenmacher” (Dul Bırakan) lakabını aldı.
4. de Havilland Sea Vixen

İngiliz donanmasının uçak gemilerinde kullanılması için tasarlanan de Havilland Sea Vixen, ilk süpersonik uçuşunu gerçekleştiren İngiliz uçağı olarak kayıtlara geçti. İlk prototipi 26 Eylül 1951’de uçtu ve 1952 Farnborough Airshow’da halka tanıtıldı.
Ancak gösteri sırasında uçak, ses hızını aşmaya çalışırken kontrolden çıkarak parçalandı. Bu kazada pilot, navigatör ve 31 seyirci hayatını kaybetti. Kazanın ardından tasarımda değişiklikler yapıldı, ancak bu değişiklikler uçağın süpersonik hızlara ulaşmasını engelledi.
Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF), bunun yerine Gloster Javelin’i tercih ederken, Kraliyet Donanması (Royal Navy) Sea Vixen’e bağlı kaldı. Ancak uçak son derece zor kullanılıyordu ve 145 adet üretilen modelin 55’i savaş dışı kazalarda kaybedildi.
5. Yakovlev Yak-38

Sovyetler Birliği tarafından Kiev sınıfı uçak gemileri için geliştirilen Yakovlev Yak-38, dış görünüş olarak İngiliz yapımı Harrier’a oldukça benziyordu. Ancak iki uçak arasında büyük farklar vardı. Yak-38, sadece dikey iniş-kalkış için kullanılan iki küçük motora sahipti ve uçuş sırasında düşük performans gösteriyordu.
Daha güvenli hale getirmek için uçağa otomatik fırlatma koltuğu sistemi eklendi. Eğer motorlardan biri arızalanırsa, pilot otomatik olarak fırlatılıyordu. Ancak düşük yük taşıma kapasitesi ve sınırlı operasyonel kabiliyeti nedeniyle beklentileri karşılayamadı. Sovyetler toplamda 231 adet Yak-38 üretti ancak uçak asla Harrier’in başarı seviyesine ulaşamadı.